"Yapmak istediğim her şeyi yapmaya çalışıyorum"
dedi Lee Hongki.
Geriye dönüp bakarsak, yaptı da
Bandda olmayı sevdiği için, "tartış, toparla ve normale
dön" sürecini tekrarlarken bile 8 yıl boyunca rock yaptı.
Tırnak sanatını sevdiği için bunun üzerine bir kitap
yayınladı.
Geçen yıl, kendi ismini taşıyan bir moda markası piyasaya
sürdü.
Başka gündelik bir hikaye eklersek, bu röportaj gününde, saat 6:00'da Chungpyung'da su kayağı yapmaya gittik. Röportaj saat 14:00'teydi.
Enerjik bir günün ardından: "Sorumluluk duygusuyla
yaptığım her ne ise bunda daima iyiyimdir." diyor.
Özgür ama saygın Lee Hongki "kendimi seviyorum"
diyor.
Bu, Lee Hongki'yi hemen anlamama yardım eden güçlü bir ifade
oldu.
S: 26 yaşında 9 yıllık kıdemli olduğunu duymak nasıl
hissettiriyor?
Lee Hongki: Ay, duymak istemiyorum. Yaşlı hissediyorum
(güler). Zaman akıp gidiyor. FTISLAND bazı dinamik olaylardan geçtiği için bu
şekilde hissettiriyor olabilir. Büyük sorunlar yaşadığımızdan değil ama müzik
gibi içsel meselelere özen gösterirken zaman uçup gitti. Sayısız konser de
düzenledik.
S: Birlikte müzik yapmak eğlenceli değil mi?
Lee Hongki: Elbette. Bazen sinir bozucu oluyor çünkü
konserler için birlikte müziği tekrar düzenlerken ve pratik yaparken sorun
yaşıyoruz. Ama eğlenceli (güler). Sanırım bu o dönem. İlk günlerde bihaberdik
ve bunu sadece eğlence için yapardık. Ama bir süre sonra bir şeyler öğrenmeye,
uyuşmamaya ve tartışmaya başladık. Ve sonra bazı noktalarda birlikte gerçekten
iyi çalışıyoruz. Ve sonra bir kademe ilerleyince tekrar tartışıyoruz. Haha
Ç\N: Burada tartışmak sözcüğüyle kastedilen herkesin kendi
fikrini savunmasıyla ortak noktayı bulana kadarki arada geçen sözlü münakaşa.
S: Yani her kademe bu tekrarlıyor?
Lee Hongki: Tartışıyoruz, toparlıyoruz ve normale dönüyoruz.
Tartış, toparla ve normale dön. Bir bandın kesinlikle ihtiyaç duyduğu şey
"vakit". Bence ne kadar zaman birlikte çalıştığın önemli.
S: Solo çıkmak istiyor musun?
Lee Hongki: Pek sayılmaz
S: Gerçekten mi?
Lee Hongki: Cevabım insanları hep şaşırtır. Yakında solo
bir albüm yayınlayacağım ama bu konuda çok düşünmem gerekti. Üyelerimize bile
söyledim "Solo albüm hazırlamamı söylediler. Tek başıma nasıl şarkı
söyleyeceğim?" Bir banddan tamamen farklı olmalı mıyım ve derin balladlar
mı sergilesem yoksa synthpop gibi yeni bir tarz mı denesem? Seçeneklerimi
düşünüyorum. Birkaç şarkı yazıyorum. Zor
S: Tarih ayarlandı mı?
Lee Hongki: Bu yıl. Sanırım yıl sonuna kadar çıkacak. Hem
Kore hem de Japonya'da yayınlanacak. Her iki albümde de aynı olan 3-4 şarkı
yayınlamayı planlıyorum ve geriye kalanı farklı şarkılar. Bu yüzden en az 18
şarkı yazmam gerekecek. Bazı şarkılar hemen hallediliyor ama bazı şarkılar
günler alıyor. Bir şirket gibi benimle çalışan arkadaş grubum var. Yurt dışında
olduğumda onlara gerekli düzeltmeleri söylüyorum.
S: 'PUPPY' single'ını hem Kore'de hem de Japonya'da
yayınladınız?
Lee Hongki: Aslında 'PUPPY'yi benim solo albümümün ana
şarkısı yapmayı planlıyordum ama FTISLAND'ın şarkısına dönüştürdüm çünkü
üyeler beğenmişti. Kulağa cidden harika geliyor. Süper bir funky şarkı. Funk son zamanlarda moda.
S: 'PUPPY'yi uçusta mırıldandıktan sonra yazdığını duydum?
Lee Hongki: “Won’t you rock with me, say bow wow wow.” bu
bölümü mırıldanırken yazdım. Bu şekilde yazdığım birkaç şarkım var. Kore'deki
5. resmi albümümüz 'I WILL'den 'LIGHT'ı ben yazmıştım çünkü akıl hocamla
içerken sözleri birden düşündüm. Hemen stüdyoya koştum ve melodiyi yazdım. 'On
My Way' için biraz farklılık var ama zamanında iyi geçinemediğimiz için
üyelerimize yazmıştım. Tartışsak bile aynı yolu takip edelim, bunu onlara
söylemek istedim. Kaç defa düştüğün önemli değil ya da hangi yolu aldığın,
hedefimiz aynı.
S: Bu yılın realite programı SBS MTV ‘COMING OUT!
FTISLAND'da "son yılımız gerçekten zordu. Bu grupla devam etmem gerekir mi
diye sorguladım" demiştin?
Lee Hongki: Şu an harika. Tüm problemlerimizi çözdük. Hemen
telafi etmek zorundaydık ama o zamanlara dönmek bir süre aldı. Ayrı yaşamaktan
yavaş yavaş büyüyen sorunlarımız vardı. Herkesin bizi öylece izlemesini
kaldıramadım. Bu yüzden doğrudan onlara söyledim. Showda da barıştık. %100 bizi
gösteren +18 bir program yaptık. Bu yüzden o zamanlar Minhwan sarhoş oldu ve
çıldırdı. (güler). Hepsi gerçekti.
S: Büyüklerin tarafından sevilen bir tipe benziyorsun. Ama
Jonghoon hariç geri kalan üyeler senden daha genç.
Lee Hongki: Garip bir şekilde büyüklerim bana bayılır. KBS2
'A Look At Myself'de bile Choi Minsoo'yla gerçekten iyi çalışmıştım. Ama
başından beri çok şey yaşadık... Ah, bundan sonra da Minsoo'nun konserine
gitmem gerek! Ama bunu yapabilir miyim bilmiyorum çünkü bu sabah 6'da
Chungpyong'daki su kayağından sonra çok yoruldum. (güler)
S: Büyüklerinin seni çok sevmesini neye bağlıyorsun?
Lee Hongki: Sanırım küçüklüğümden beri onlarla çok
çalıştığım için. Bu yüzden küçük olanlara değil de büyüklere nasıl
davranılacağını biliyorum. Üyelerimizle ilk tanıştığımda gerçekten zor olmuştu.
Sonunda onlara nasıl davranacağımı anlıyorum.
S: Nasıl?
Lee Hongki: Yaş ne olursa olsun bu kişiye bağlı bir şey. Jonghoon'un
durumunda, o ilk açılan kişiyi seviyor. Utangaç olduğundan önce nasıl
yaklaşılır bilmiyor. Minhwan da benzer ama içtiğinde dürüst oluyor. JaeJin'in
harika bir muhakeme duyusu var. İçine kapanık davranırdı ama çok değişti.
Seunghyun... cidden psikopat. Puhaha. Genel anlamda her şeyde iyiymiş gibi
görünüyor ama bazen aşırı tuhaf oluyor. Uç nokta o.
S: Tıpkı 2 yıl önce
yaptığımız röportajdaki gibi, hala JaeJin'e çok güveniyorsun gibi görünüyor.
Lee Hongki: JaeJin'le iyi geçiniyoruz. Birbirimizi
anlıyoruz. Müzikal anlamda tam tersiz ama en çok müzik hakkında konuşuyoruz.
JaeJin melodiyi tamamladığını ama bir melodiyi anlayamadığı söylemek için beni
arar. Klavyede kodu çalıp kaydı bana gönderdiğinde gecenin bi yarısı uyanıp
gitarla melodiyi tekrar çalıp ona gönderirim. Bu şekilde bitirdiğimiz bir şarkı
yeni Japonca single'ımızda yer alacak. Hatta dün JaeJin stüdyoma geldi.
Ona "niye stüdyondan ayrılıp
benimkine geliyorsun?" diye sorduğumda "karanlık bir odada yalnız
başıma çalışmak istemiyorum" dedi. (güler). Müzisyenlerle olmanın daha
eğlenceli ve iham verici olduğunu söylüyor.
S: Müzik tarzınızın farklı olması nasıl?
Lee Hongki: JaeJin çoğunlukla deep tarz yaparken ben genelde
modern tarz şarkılar yazıyorum. JaeJin gerçekten İngiliz rockını ve minor rock
tarzlarını seviyor. Başından beri klavye çalabilecek, gitar çalabilecek ve bass
çalabilecek kişiye karar verdiğimizde JaeJin'in standart kodu minordı. Dün
stüdyomda minor çaldı. (güler). Jonghoon biraz major tarzına giriyor. Hızlı,
renkli, bağırışlı şarkılar yazar. Böylece birçok farklı renkte dinamik müzikle
çalabiliriz, bunu seviyorum. Sanırım bu bizim avantajımız.
S: Daha fazla yapmak istediğin müzik var mı?
Lee Hongki: Bir bandda olmaktan band sesine çok alışkınım.
Hep müziğin gerçek enstrümanlardan oluşması gerektiğini düşünürdüm ama şimdi
çocuklarla elektronik müzik yapmakla uğraşıyorum. Onlarla çalışmaktan
enstrümansız müzik yapılabileceğini fark ettim. Bu yüzden ikisini karıştırmayı
deniyorum. Son zamanlarda da synthpop'ın içerisindeyim. Öyle bile olsa Kore'de
solo albümümün %100 üzücü olacağına oldukça eminim. (güler).
S: Şimdiye kadar sadece müzik hakkında konuştuk ama çok
yetenekli görünüyorsun.
Lee Hongki: Ah~ İyi değil miyim? Haha Arkadaşlarım sarhoş
olduğunda bazen bunu söyler. "Bence gerçek bir baş belasısın" "Neden?" "Sevdiğin ve istediğin her şeyi
yaparken para kazanıyorsun" Ama ne yapmam gerekir? İyi olduğum tek şey bu.
(güler) Yapmak istediğim her şeyi yapmayı denerim bu yüzden diğer insanların
işime karışmasını sevmiyorum. Kendi başıma hareket etmeme rağmen hiç çizgiyi
aşmam. Şirket bunu anlıyor. Şu an şirkette daha fazla insan gücüne sahip olmak
güzel. Şirketin izlemesi gereken bir sürü insan var. Bu yüzden bizimle
uğraşmaya gücü yetmiyor. Bunu gerçekten seviyorum. Bana gelince, ben ara sıra
CEO Han Seungho'dan harçlık isterim. Arkadaş gibi birbirimize çok bağlıyız. CEO
bana hep beni anladığını söylüyor. Mm, değil mi? (güler)
S: Oyunculuk da yaptın. Bu yıl mola mı veriyorsun?
Lee Hongki: Bu yıl ara vereceğimi söylemiştim. Bu yılın
başlarında iyi bir eser teklifi aldım ama yapmadım çünkü turumuzla çakışıyordu.
Geçen yıl ve bir önceki yıl çok yoğundu. Sadece zor rolleri yaptım.
S: O kadar zor olan neydi?
Lee Hongki: Sanırım 6 ay boyunca bir çiftlikte yaşamak hayal
ettiğimden daha zor.
S: Ah, SBS 'Modern Farmer'!
Lee Hongki: Ah, bunun bir hit olması gerekirdi. (güler). Çok
ıstırap çektik. Geyik gibi gerçek hayvanlar gösterildi... amanın... ve çekim
seti gündüz çok sıcak geceleyin de dondurucuydu. Öleceğimi düşünmüştüm. Nedeni
bu olabilir. Kakaotalk'ta hala 'Modern Farmer' üyeleriyle sohbet ettiğimiz bir
grubumuz var. Lee Honey hariç herkes içmeyi sevdiği için hepimiz gerçekten iyi
anlaşırdık. Özellikle Direktör Oh Jinseok içmeyi seviyordu. O gerçekten erkeğe
yakışan şekilde oldukça güvenilirdi. Honey vejeteryan. Bu yüzden içmezdi ve
sadece bitki yerdi. Ben tavada kızartılmış domuz eti yersem o da mantar güveci
yerdi. "Yine mi mantar güveci"
"(Lee Honey'yi taklit ederek) Elbette~" Haha
S: Uzun zamandır size sormak istiyordum. Saç renginizi siz
mi seçiyorsunuz?
Lee Hongki: Elbette! Kimse dokunamaz. Yapmadığım renk yok.
Pembe, mint, gold... ama dışarı çıktığımda falan bu yeşil utanç verici.
(güler). Fotoğraflarda güzel görünüyor ama diğer zamanlar eğer şapka
takmıyorsam etrafta başım aşağıda dolanıyorum. Pembe saçım varken umursamazdım! Stüdyo arkadaşlarıma saç renklerini kırmızı ve pembe yaptırttım. Bu yüzden dışarı çıktığımızda millet üçümüze
birden bakardı. Biz resmen sokak lambalarıyız. (güler)
S: Sanırım kendinizi stile edebiliyorsunuz çünkü kendinizi
iyi tanıyorsunuz.
Lee Hongki: Kendimi seviyorum.
S: Lee Hongki'nin 20'lilerini nasıl hatırlamak istersin?
Lee Hongki: 20'lilerden ziyade daha çok 30'lularımı merakla
bekliyorum. Bir erkek için her şey 30'lular hakkındadır. 20'liler, 30'lu yaşlar
için bir hazırlık sürecidir. Ve başkasına göstermek için yaşamadığımdan sonuna
kadar hayatımın tadını çıkarıyorum, pişmanlıklarım yok. Ama 30'lularımı klas
yaşamak istiyorum.
S: Bu hayatının doruğu olabilir mi?
Lee Hongki: Bu 40-50'lerde olur. 50'li yaşlarımda bir efsane
olacağım! Hem bir band hem de Lee Hongki olarak.
Kaynak: TenAsia + DJ. Pri
Çeviri: Primmonster @FTurkey_Pri
Siteden yazı çıkarmak yasaktır!!
Harika bir söyleşi ve çeviri olmuş, emeğinize sağlık :* Söyleşinin tamamını okuduğumda özellikle son cümlede, Honggi'mizden ders almamız gereken şeyler olduğunu düşündüm. Fighting Honggi :D
YanıtlaSil